Türkiye Seramik Federasyonu Genel Kurul delegeleri Erdem Çenesiz’i üçüncü kez başkan seçerek güvenlerini ortaya koydular. Geçtiğimiz dönem pandemiye rağmen yoğun bir dönem geçirdiklerini belirten Çenesiz, önümüzdeki dönem için planlarını anlattı. AB Yeşil Mutabakatı da en önemli konuların başında geliyor.
FATMA BATUKAN BELGE
TSF Başkanlığı’na oybirliği ile üçüncü kez yeniden seçildiniz. Öncelikle sizi tebrik etmek isteriz. Geçen dönem etkinliklerinin yer aldığı Faaliyet Raporu’nu üşenmedim tarttım, 2,5 kiloya yakındı. Pandemiye rağmen, yoğun bir dönem geçirdiniz. 2021-2023 dönemi de aynı yoğunlukta mı geçecek?
Çok teşekkür ederim. Maalesef Dünya’yı etkisi altına almış, hayatımızda köklü değişiklikler yapmamıza neden olan bir virüsle karşı karşıyayız. Ama biliyoruz ki, her şeye rağmen çalışmak ve yolumuza devam etmek zorundayız. Biz de öyle yaptık ve yeni düzene çabuk ayak uydurduk. Koşullarımızı yeniden gözden geçirdik, çalışma şartlarımızı yeni duruma göre ayarladık. Artık eskiye dönemeyeceğimizi biliyor ve daima önümüze bakmamız gerektiğinin bilinciyle çabalıyoruz. Kıymetli Yönetim Kurulu üyelerimiz ve genel sekreterliğimizle beraber pandemi koşullarına rağmen gerek yurt içi gerekse yurt dışı temaslarımızın büyük bir kısmını çevrim içi ortamda yaptık ve sektörümüz adına faydalı işler yapmak için gayret gösterdik.
Umuyoruz ki, daha çok faaliyetin gerçekleşeceği, daha çok üretebildiğimiz, temaslarımızın daha sık olacağı, sektörümüzü Dünya’nın her yerinde daha iyi konuma getirecek, tüm Dünya’da en iyi pazarlara açılabileceğimiz bir dönem olur.
Önümüzdeki dönem ajandanızda yer alan en önemli konular nelerdir?
Birçok konumuz var, en önemlilerinden kısaca bahsedeyim. Biliyorsunuz ki AB Yeşil Mutabakatı durumu var, bu konuda hazırlıklarımız olacak. AB Damping Soruşturması ihtimali konusunda araştırmalarımız ve çalışmalarımız olacak. ABD Damping Soruşturması İhtimali konusunda aynı şekilde araştırmalarımız ve çalışmalarımız olacak. Doğalgaz politikaları bizim için önemli bir konu, MKGKO Yönetmeliği Çalışmaları aynı şekilde önem arz eden konularımızdan. Sektörümüze yeni cevherler katmak, daha kalabalık bir aile olmak hedeflerimizi gerçekleştirmek için teknik eleman eğitimlerimiz devam edecek. En önemli fuarımız olan UNICERA Fuarı’nın geliştirilmesi için çalışmalarımız olacak.
AB Yeşil Mutabakatını kısaca anlatır mısınız? Bu durum seramik sektöründe ne tür değişikliklere yol açacak?
Biliyorsunuz AB sera gazı yüksek olan sektörleri belirleyerek iyileştirmeler yapıyor. Bu sektörler enerji, inşaat, endüstri ulaşım olarak belirlenmiş. 2015 Aralık ayında Paris’te kabul edilen Paris İklim Anlaşması’yla başladı. Küresel sıcaklığı 1.5 değerin altında tutmanın önemini vurgulayan bir anlaşma. Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesi için ülkelerin anlaşmaya taraf olmaları gerekiyordu. Buna bağlı olarak AB komisyonu 2019 da yeni strateji olarak European Green Deal adını verdikleri Yeşil Mutabakatı yürürlüğe koydular. Amaç 2030 yılına kadar sera gazı miktarını %50-55’e kadar azaltmak. AB’den karbon kaçağının önlenmesi için yol haritası belirlendi. Sınırda karbon uygulaması ile beraber ihracat yapan özellikle AB pazarına ihracat yapan sektörler için çok zorlayıcı bir durum olacak. Seramik sektörü henüz buna hazırlıklı değil, sadece Türk seramiği değil Dünya’daki seramik sektörü hazır değil. Dünya karbonsal olarak üretim yapmama modelini bulmak zorunda ve biz de burada başı çekmeliyiz. Seramik sektörü 2025 yılına kadar istisna olan sektörlerden. Orta vadede önemsememiz gereken bir konu, iş birlikleri ile hazırlıkların içinde olacağız.
AB ve ABD’den Türkiye’ye damping soruşturması ihtimali olduğunu söylemiştiniz. Güçlü bir olasılık mı, önüne geçilebilir mi?
Evet maalesef aldığımız bilgilere göre böyle bir ihtimal var. Tüm dünyada fiyatlar artarken, bizim fiyatlarımızın aşağı inmesi maalesef dikkat çekici olabiliyor. Özellikle AB’nin seramik kaplama malzemeleri ile ilgili bir anti damping soruşturması açacağı bilgisini aldık. İhracat fiyatı gereğinden az tutulursa firma bazında uygulama olacak. Bu durum ülkemize de zarar verecek. Önceliğimiz ihracatta diğer ülke ihracatlarını da baz alarak fiyat arttırma olmalı. Bu tür konular Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülüyor, bizler de Federasyon olarak irtibat halinde çalışıyor olacağız.
Türk seramik sektörünün en güçlü tarafı nedir?
Türk seramik sektörü diğer ülkelere göre önemli stratejik avantajlara sahip. Ürün çeşitliliği fazla, ucuz işçilik imkanları olan bir sektör.
Peki ya en kırılgan tarafı?
En önemli zayıf noktalarımızdan biri enerji maliyetlerinin yüksek olması, ürün ağırlıklarından dolayı taşıma maliyetlerinin artması, dünya pazarındaki kalitesiz ürün imajı, makine teknolojisinde dışa bağımlı olunması (bu durum yerli makine üretimlerinden sonra azalmaya başladı), sektörde yetişen ara eleman sayının yetersiz olması, hammadde arama çalışmalarının yetersiz olması, hammadde yanlış kullanımı.
Opmerkingen