SEZAİ ÇANAKÇI: “SADECE BUGÜNÜ DEĞİL YARINI DA TASARLIYORUZ”

Çanakcılar Yapı Malzemeleri A.Ş. Doxa Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Çanakcı ile grubun lokomotif markası Creavit üzerine konuştuk. 1960’lı yılların başında Zonguldak Gökçebey’de küçük bir atölyede Mehmet ve Mithat Çanakcı kardeşler tarafından kurulan şirketin yüzü Creavit bugün 65’ten fazla ülkeye yeni nesil seramik ihraç eden bir marka.

FATMA BATUKAN BELGE

Geçtiğimiz yıl yeni Ar-Ge merkeziniz açıldı, hayırlı olsun. Ar-Ge merkezinde yeni nesil seramikler geliştiriyorsunuz. ‘Yeni nesil’ seramik kavramı ne ifade ediyor? Nasıl ürünler olacak?

Teşekkür ederiz. Creavit olarak, Ar-Ge ve inovasyonu işimizin merkezine koyarak sektöre yön vermeye devam ediyoruz. Yeni Ar-Ge merkezimizde geliştirdiğimiz “yeni nesil” seramikler, hem teknoloji hem de fonksiyonellik açısından sektöre yenilik getirme hedefiyle üretilmektedir. Bunlar arasında sürdürülebilir malzemelerle üretilen %100 geri dönüşümden lavabolarımız, antibakteriyel yüzeyler, su ve enerji tasarrufu sağlayan akıllı çözümler ve dokunsal inovasyonlarla geliştirilmiş soft-touch yüzey teknolojileri bulunuyor. Örneğin, Unicera’da tanıttığımız hidrojenle pişirilmiş sıfır emisyonlu vitrifiye ürünler, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik en büyük adımlarımızdan biri. Creavit olarak, sadece bugünün değil, geleceğin de banyolarını tasarlıyoruz.

Geleceğe bakarken geçmişe de sahip çıkan bir kuruluşsunuz. Gökçebey’de kurduğunuz özel Arkeoloji ve Etnoğrafya müzesinin fikri nasıl doğdu?

Creavit, sadece bir marka değil, aynı zamanda bir kültürdür. Biz köklerimize sıkı sıkıya bağlı bir yapıyız ve Zonguldak-Gökçebey’de doğan bir markayız. Bu bölgenin tarihine, kültürüne ve mirasına duyduğumuz saygı, bir arkeoloji ve etnografya müzesi fikrini doğurdu. Gökçebey’in geçmişine ışık tutmak, bölgenin kültürel değerlerini yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak bizim için bir sorumluluk. Tarihin ve modern üretimin iç içe geçtiği bir marka olarak, geçmişten ilham alıp geleceğe yön veriyoruz.

Pandemi döneminde hijyene verilen önem arttığı için seramik sağlık gereçlerinde bir dönüşüm yaşandı. ‘Şimdi’ ve ‘gelecek’ için önemli kavramlar neler?

Pandemi, kullanıcıların hijyen konusundaki farkındalığını ciddi şekilde artırdı. Bu doğrultuda Creavit olarak bakteri barınımını ciddi oranda engelleyen yüzeyler, temas gerektirmeyen akıllı ürün teknolojileri üzerine yoğunlaştık. Hijyenik akıllı klozetlerle birlikte GreenGuard çatısında topladığımız, bakteri tutmayan, kolay temizlenebilir tasarımlar hijyen odaklı dönüşümün en önemli parçaları oldu. Geleceğe baktığımızda ise sürdürülebilir hijyen kavramı öne çıkıyor. Yani, sadece hijyenik değil, aynı zamanda çevreye duyarlı, su ve enerji tasarrufu sağlayan çözümler geliştirmek gerekiyor. Creavit olarak, bu dönüşümün öncülerinden olmaya devam edeceğiz.

2014’ten beri çeşitli tasarım yarışmalarından ödülleriniz var. Tasarım felsefenizden bahseder misiniz?

Tasarım, Creavit’in DNA’sında var. Tasarım felsefemiz üç temel ilkeye dayanıyor: Üretiminde, Fonksiyonellik, estetik ve sürdürülebilirlik. Kullanıcılarımızın ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayan, üretiminde ve kullanımında düşük su ayak izine sahip, çevre dostu tasarımlar geliştiriyoruz. Uluslararası tasarım ödülleri kazanmamızın sebebi de bu anlayıştan ödün vermememiz. Ruby serimizde kullandığımız daha ince olmasına rağmen daha yüksek mukavemet sağlama özelliğine sahip yeni nesil seramik teknolojisi, Creavit’in inovasyon odaklı tasarım anlayışına en iyi örneklerden biri. Gelecekte de tasarımlarımızla banyoları birer yaşam alanına dönüştürmeye devam edeceğiz.

Creavit’in de dahil olduğu Turquality programı nedir?

Turquality, Türkiye’nin global ölçekte güçlü markalar yaratma vizyonuyla oluşturduğu devlet destekli bir programdır. Creavit olarak, bu programa dahil olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Turquality, yalnızca finansal destek sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda markalaşma stratejimize de katkı sunuyor. Türkiye’den çıkan güçlü ve yenilikçi bir marka olarak, 60’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz, global pazarlardaki büyüme hızımıza olumlu yansıyan bu program sayesinde, dünya çapında daha fazla tüketiciye ulaşmayı hedefliyoruz. 

Sektör-üniversite iş birliği yeni tasarımcıların yolunu açar, bu konuda çalışmanız var mı?

Kesinlikle. Creavit olarak, genç tasarımcıları sektöre kazandırmak ve yenilikçi fikirleri desteklemek bizim için çok önemli. Mevcut durumda üniversitelerle iş birlikleri yapıyoruz, öğrencilere yönelik projeler ve yarışmalarla çalışmalarımız devam ediyor olacak. Örneğin, tasarım fakülteleriyle ortak projeler yürütüyor, Ar-Ge süreçlerimize genç tasarımcıları dahil ediyor ve öğrencilere üretim süreçlerimizi deneyimleme fırsatı sunuyoruz. Ayrıca yeni kuracağımız Tasarım Merkezi ile çalışmaları bir adım daha ileri taşıyacağız.

Kaç yaşından beri seramiğin içindesiniz? Seramik sizin için ne anlam ifade ediyor?

Seramik, benim ve Creavit ailesinin yaşamının ayrılmaz bir parçası. Küçüklüğümden itibaren seramik üretiminin içindeyim. Toprağın seramiğe dönüşümünün içinde bulunmak bizlere büyük ilham vermiştir. Biz de Creavit olarak, geçmişin ustalığını geleceğin teknolojisiyle buluşturuyoruz.

İki fotoğraf getirelim gözümüzün önüne: İlki 60 yıl önce küçük bir atölye, ikincisi bugün 200 bin metrekarelik bir fabrika. Bundan 60 yıl sonraki üçüncü fotoğraf nasıl olurdu? 

60 yıl önce küçük bir atölye ile başlayan yolculuk, bugün dünya çapında tanınan bir markaya dönüştü. 60 yıl sonra ise, Creavit’i daha sürdürülebilir, daha inovatif ve daha global bir noktada görüyorum. Üçüncü fotoğraf, tamamen çevre dostu üretim yapan, yüksek enerji verimliliği olan, akıllı fabrikalara sahip, dünyanın dört bir yanına ihracat yapan ve inovasyonlarıyla sektörün lideri olan bir Creavit’i gösterecek. Çünkü biz sadece bugünü değil, yarını da tasarlıyoruz.