İki dönemdir Türk Seramik Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenen Prof. Dr. Tanes Kavas, seramik sektöründe bir yol haritası belirlenmesi gerektiğini vurguluyor ve “yol haritamız olmazsa uluslararası alanda önde gelen ülkelerin sadece taklitçisi oluruz” diyor.
Sizi daha iyi tanımak için yaşam öykünüzle başlayalım…
Ben 1965 yılı doğumluyum. Babamın şark hizmeti dolayısıyla gittiği Mardin’de doğmuşum. Babam askerdi. Sıklıkla tayinimizin çıkması nedeniyle ilkokulu Konya’da okudum, orta öğrenimimi Anamur/Mersin’de ve lise eğitimimi yeniden Konya Karatay Lisesi’nde tamamladım. Üniversite eğitimime Eskişehir Anadolu Üniversitesi Maden Fakültesi’nde başladım ve daha mezun olmadan bir maden işletme şirketi kurup ticaret yapmaya başladım. Tabii o yıllarda ticaret yapmanın hem iyi ve hem de olumsuz yanları vardı. Üç yıl kadar ticaret yaptıktan sonra bir kamu iktisadi teşebbüsü ve eski ismi Etibank, şimdiki ismi Eti Maden olan kuruluşta beş yıla yakın mühendislik yaptım. Sonra akademik hayata geçtim ve Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde öğretim görevlisi oldum. Seramik alanında yüksek lisans ve doktora eğitimimi tamamladım. Halen aynı üniversitenin Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümünde Prof. Dr. kadrosu ile Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktayım. Akademik hayatım boyunca Bölüm Başkanlığı, Fen Bilimleri Enstitü Müdür Yardımcılığı, Merkez Müdürlüğü, Dekan Yardımcılığı ve Yüksekokul Müdürlüğü görevlerinde bulundum. Üniversite-sanayi ilişkileri, fakülte ve üniversite yönetim kurulları gibi birçok kurulda görev aldım. Halende aktif olarak üniversitedeki çalışma hayatıma devam ediyorum. Evliyim ve bir kız evladım var.
Bilimsel çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Hem özel sektörde hem kamuda ve hem de üniversitede çalışmış biri olarak kendimi farklı tecrübelere sahip, oldukça şanslı biri olarak görüyorum. Bu tecrübelerim sayesinde üniversite hayatım boyunca hemen hemen her dönem mutlaka üniversite-sanayi ilişkisi çerçevesinde bir projem veya sanayi ile ortak çalışmam oldu. Örneğin, Eskişehir’deki Seramik Araştırma Merkezi (SAM)’nde bir yıl boyunca üniversitemden görevlendirme alarak gözenekli seramikler konusunda proje çalışmalarına katıldım. Ayrıca uluslararası alanda da ortak çalışmalar yürütme fırsatım oldu. Doktora çalışmalarımın hemen ardından Bologna (İtalya) Seramik Araştırma Merkezi (Centro Ceramica)’nde ve İspanya’daki Institute of Ceramic Technology (ITC)’de kısa süreli araştırmacı olarak bulundum. Yunanistan’daki Patras Üniversitesi’nden Prof. Dr. George N. Angelepoulos ile TÜBİTAK destekli ikili çoklu ilişkiler projesi yürüttüm. Erasmus programı kapsamında Almanya Freiberg Üniversitesi’ne teknik ziyarette bulundum ve Prof. Dr. Thomas A. Bier ile CA’lı refrakter çimentolar üzerine çalışmalar yaptım. Bu merkezlerin tamamına staj veya yüksek lisans/doktora amaçlı öğrencilerimi gönderdim.
Bilimsel çalışmalarınız ödül de getirdi değil mi?..
Evet bilimsel çalışmalarım sayesinde, 2012 yılında Tayland’daki National Metal and Materials Technology Center (MTEC)’da seramik alanında “En İyi Poster Sunum Ödülü”, 2019’da European Mechanical Science dergisinde “En İyi Makale Ödülü” aldım, 6-10 Aralık 2021’de Kuala Lumpur (Malezya)’da düzenlenen ISRP-15 Kongresi’nde “En İyi Sözlü Sunum Ödülü” kazandım. 2022 yılında Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde son 5 yılda gerçekleştirdiğim bilimsel çalışmalar nedeniyle en başarılı bilim insanı seçildim ve “Bilimsel Başarı Ödülü” ne layık görüldüm. 2022 ve 2023 yıllarında Dünyada en üst %2’lik dilime giren araştırmacı listesi “World Top %2 Scientists List”e girdim. 72’si SCI kapsamında uluslararası, 16’sı ulusal olmak üzere 86’nın üzerinde makalem, 55’i uluslararası ve 28’i ulusal olmak üzere 83 bildirim yayınlandı. 30 ulusal ve uluslararası destekli projede yürütücü ve araştırmacı olarak görev yaptım.
Bu çalışmalarımın bir çıktısı olarak 2’i sonuçlanma aşamasında, 3’ü onaylanmış 5 patentim bulunmakta. Bunlara ek olarak birçok kongrede düzenleme kurulu üyesi ve ayrıca başkanlığı yaptım. 2023 yılında yapılan Türk Seramik Derneği’nin genel kurulunda 2. kez Yönetim Kurulu Başkanı seçildim ve bu görevi halen yürütmekteyim. Türkiye Seramik Federasyonu ve Avrupa Seramik Derneği (ECERS) Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini sürdürmekteyim.
Türk Seramik Derneği’nin çalışmalarından bahseder misiniz? Başkan olarak hedefleriniz neler?
Derneğimiz sizlerin de bildiği üzere çok zor şartlarda, kısıtlı imkânlar ile ve kişisel girişimler sayesinde kurulmuş bir dernektir. Bu vesile ile başta Sayın Basri Sezer ve Sayın Yüksel Güner olmak üzere derneğimize emeği geçenleri saygı, vefat edenleri de rahmetle anıyorum.
Derneğimizin ana amacı, Türk seramik sektörünü sanatı, bilimi ve sanayisi ile her alanda geliştirmek ve tanıtmaktır. Bu kapsamda online webiner’ler, ulusal ve uluslararası kongreler düzenliyoruz. Uluslararası Seramik, Cam, Emaye, Sır ve Boya Kongresi’ni (SERES) Eskişehir’de Eskişehir Teknik Üniversitesi ile birlikte ve uluslararası katılımlı olan ulusal Seramik Kongre’mizi de uzun zamandır Afyon Kocatepe Üniversitesi ile birlikte Afyonkarahisar’da gerçekleştiriyoruz. Ayrıca sanat kanadımız son derece aktif.
Birçok sergi ve sanatsal faaliyetler düzenlemekte. Sanat kanadımızın emek ve çabaları ile bu yıl 2. Uluslararası Seramik Bienali’ni Bursa’da düzenliyoruz. Birincisi son derece başarılı geçti ve örnek bir bienal oldu. Bu etkinliklerimiz ülkemizdeki seramik alanındaki en büyük ve kapsamlı organizasyonlar. Başkanlık dönemimde bu kongreleri daha da büyütmek, bu kongrelerimize başta sektör katılımcıları olmak üzere bilim ve sanat katılımlarını artırmak en büyük amaçlarımdan biri. Tabii her alanda olduğu gibi bizim faaliyetlerimize de pandeminin olumsuz etkisi oldukça fazla oldu. Ama toplanma ve yeniden büyüme sürecine girdik. Bu yıl da yine Afyonkarahisar’da XI. Seramik Kongresi’ni Ekim-Kasım ayları gibi düzenleyeceğiz. Tüm kesimlerin destek ve katkısını bekliyoruz.
Baktığımızda dernekler sadece üyelerinin ve faaliyetlerini destekleyen sponsorların katkıları ile ayakta kalmaya çalışan organizasyonlardır. Bu nedenle her üç kanattan da üye sayımızı artırmayı amaçlıyoruz. Ama maalesef ülkemizde dernekçilik çok zor. Üye ve destek bulmakta zorlanıyoruz. Oysa seramik temel başlığı altında olan herkesin derneğimize gelmesi, üye olması ve çalışmalarımıza katkı vermesi gerekir. Çünkü güçlü olursak başarabiliriz ve başarmak/güçlü olmak için de birlikte olmak zorundayız.
Diğer yandan bir başka hedefim ise seramik sektörü için ulusal bir “yol haritası” oluşturmak. Yakın ve uzak gelecekte seramik bilimi, sektörü ve sanatı nerede olmalı? Hem ulusal ve hem de uluslararası hedeflerimizi ortaya koymalı ve hedeflerimizin gerçekleşmesi için planlar yapmalıyız. Yol haritamız olmazsa ülke içinden gelecek beklenti ve taleplere yetişemeyiz. Gayret gösteririz, çabalarız ama her zaman geride kalırız. Uluslararası alanda ise hedeflerini belirlemiş, planlarını yapmış ülkelerin çizdiği trendleri, onların belirlediği modayı taklit etmeye çalışırız. Onların her zaman bir veya birkaç adım gerisinde oluruz. Bu durumlar hem enerjimizi hem de kaynaklarımızı tüketmemize yol açar. O nedenle Türkiye Seramik Federasyonu’muzun da katkıları ile seramik sektörü için “Teknoloji Yol Haritası”nı belirlememiz gerekiyor diye düşünüyorum.
TSD adına eklemek istediğiz bir mesajınız var mı?
Son olarak tüm seramik paydaşlarına bizimle iletişimde olmalarını, bize katılmalarını ve destek vermelerini istediğimi söylemek isterim. Özellikle seramik karo, vitrifiye, refrakter, makine ve hammadde üreticilerinin bilime ve sanata özel bir alan açmalarını beklediğimizi, bizimle birlikte olmalarının hem kendilerini ve hem de bizi daha güçlü kılacağını, birlikte büyüyebileceğimizi ve daha güçlü olabileceğimizi hatırlatmak isterim. Tabii ki destek görüyoruz. Önemli şeyleri birlikte yapıyor ve başarıyoruz. Ama daha iyisini yapabiliriz. Buna yürekten inanıyorum ve bana bu imkanı vermiş olduğunuz için sizlere teşekkür ederek sözlerimi tamamlamak istiyorum. Çok teşekkürler.
Comments