top of page

GEMİ ENKAZINDAKİ 19. YÜZYIL SERAMİKLERİ DEVLET KORUMASINDA

1856 yılında İngiltere’den Yeni Zelanda’ya giderken batan göçmen gemisinin enkazı devlet koruması altına alındı. Gemi enkazında müze koleksiyonlarında yer almayan Viktorya dönemine ait çok sayıda değerli seramik kullanım eşyası bulunuyor.


FATMA BATUKAN BELGE


Josephine Willis adını taşıyan gemi 1856 kışında bir grup göçmen ve nadir seramiklerle dolu kargosuyla Yeni Zelanda'ya seyahat ediyordu. Ancak yelken açtıktan sadece birkaç gün sonra İngiltere'nin Kent kıyılarında buharlı bir gemiyle çarpışarak battı. Gemi iki parçaya ayrılıp 75 fit aşağıdaki deniz tabanına gömülürken mürettebat ve yolcular yaşamlarını yitirdi.

Batık, 2018 yılında Kent’teki dalış kulübü onu bulana kadar 150 yıldan fazla bir süre el değmeden kaldı. Batan kargodaki seramiklerin çoğu hala gemide ki, bunların bir kısmı müze koleksiyonlarında bulunmayan desenlere sahip. İngiliz hükümetinin bakanlık dışı kamu organı olan Historic England yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık Kültür, Medya ve Spor Departmanı’nın gemiye özel koruma sağladığını duyurdu. Rekreasyon dalgıçları hala enkaza yaklaşabiliyor, ancak içindekilere dokunulamıyor.


Bu geminin batması, daha iyi bir yaşam arayışıyla Yeni Zelanda'ya uzun bir yolculuk yapma riskini alırken denizde kaybolan sıradan insanların üzücü hikayesi. Ama öte yandan gemideki nadir kargo 19. yüzyılın ortalarında Viktorya dönemi seramik endüstrisi ihracatı hakkındaki bilgilerimizi genişletecek ipuçları demek.

Aslında enkazdaki seramiklerin büyük bölümü denizaşırı İngiliz göçmenlerin satın alabileceği, nispeten sıradan, zamanında seri üretilen, uygun fiyatlı, koleksiyonerlerin genellikle ilgisini çekmeyen mallar. Ama bazıları hala orijinal sandıklarında olan ve iyi korunmuş seramiklerin birçoğu bugünün müze koleksiyonlarında hiçbir muadili olmayan, daha önce bilinmeyen desenlere sahip. Bir kısmı da fırınlama sırasında hasar görmüş, defolu ama eksiksiz desen örnekleri sunuyor. Uzmanlar bu nadir bulunan seramiklerin Viktorya dönemi yaşamına ışık tutacağını düşünüyor. Yani bu seramikler hem sıradan hem de özel. Sadece Viktorya dönemi sanayi ve ticareti ile göçmenlerin yaşamlarına ışık tutmaya yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda müzelerin koleksiyonlardaki önemli boşlukların doldurulmasına da yardımcı oluyorlar.


Seramik ve uygarlık tarihini aydınlatan batıklar

Bugüne kadar günümüzden binlerce yıl önce batmış olan pek çok gemi enkazının yükü, uygarlık tarihiyle ilgili çeşitli ipuçları sağladı bize… Bu buluntular antik dönemden beri çanak çömleklerin nasıl tedarik edildiğini ve nakliye için nasıl organize edildiğini göstermesi açısından oldukça değerli. Ve elbette arkeologlar, ithal edilen seramikleri önemli bir değişim ve kronolojik senkronizasyon göstergesi olarak kabul ettiklerinden tek bir ticari gemi batığından bile önemli tarihsel verilere ulaşılabiliyor. Örneğin dünya deniz ticaretinin sembolü haline gelen Uluburun batığı Tunç Çağı’na tarihlenir ve Geç Tunç Çağı’nda Akdeniz’deki ticaret yollarını ortaya koyar. Yakındoğu ve Afrika hammaddeleri ve ürünlerinin Ege'ye ve diğer limanlara nasıl ulaştığını görebiliriz. 2019’da yine Antalya’da bulunan bir başka gemi batığı sayesinde Uluburun batığından elde edilen verilerden daha fazlasına sahip olabiliriz. Uluburun’dan 200 yıl daha geriye tarihlendiği bildirilen bu gemi de bir ticaret gemisidir ve dünyanın en erken endüstriyel ürünlerini taşırken batmıştır. Çalışmalar sona erdiğinde seramik tarihi için de çok önemli verilere sahip olacağımızı tahmin etmek zor değil.

Daha yakın tarihe bakacak olursak 16. yüzyılın sonunda üretilmeye başlanan bir grup mavi-beyaz porselenin literatüre “Kraak” porseleni olarak girmesi de ticaret gemileri sayesindedir. Almanca “kraak” sözcüğü “carrack” adı verilen büyük zırhlı Portekiz gemilerinden türetilmiştir. İtalyanca ve İspanyolca’da “caracca” olarak geçen kelimenin Rönesans dönemi boyunca Akdeniz’de kullanılan Arap ticaret gemileri “qaraquir”den geldiği düşünülmektedir. Hollandalılar, Afrika’nın batı sahilleri ve Malezya’da ele geçirdikleri iki carrack dolusu- yüz bine yakın parça- porseleni Hollanda’ya getirip açık artırmada satmış ve bu porselenlerin hepsi de carrack adındaki gemilerden geldiği için bu isimle anılır olmuştur.


bottom of page