top of page

KB ANADOLU (BİGA YRM.AD.) GRANİTLERİNİN ERGİTİCİ OLARAK PORS. KARO BÜNYELERDE KUL. OLANAKL. ARAŞT.

Kağan Kayacı (a), Ş. Can Genç (a,b), Yıldız Yıldırım (a), Aykut Keskin (a)

(a) Kaleseramik, Ar-Ge Merkezi, Çan, Çanakkale

(b) İstanbul Teknik Üniversitesi, Jeoloji Bölümü, Maslak, İstanbul


ÖZET

Porselen karolar, son yıllarda içinde yaşadığımız konutlarda (hem iç hem de dış mekanlarda) kullanımı öne çıkan, inorganik esaslı kaplama malzemeleridir. Bu grup karolar gelişen teknoloji ile sırlı ve sırsız, çok büyük ebatlarda (1.2 x 3.6 m) üretilebilmektedirler. Mevcut çalışmada KB Anadolu’da Biga ve yakın çevresinde bulunan bazı feldispat kaynaklarının, özellikle granitlerin porselen karo bünyelerde % 10’dan 40’a kadar kullanım olanakları araştırılmıştır.


Biga yarımadası jeolojik olarak 50 - 15 milyon yıl aralığında sürekli magmatik faaliyetlere sahne olmuştur. Böylesi faaliyetin ana ürünleri granitler, asidik ve ortaç bileşimli volkanik kayalar ile temsil edilir. Bunlardan özellikle Oligo-Miyosen yaşlı granitler yer yer koyu renkli mineral içermeyen açık renkli fasiyesler ve pegmatitler ile temsil edilirler. Pegmatitler potasyum-feldispatlar ile karakterize edilirken, granitler sodyum-feldispat, potasyum-feldispat ve kuvars bakımından zengindirler. Porselen karo bünyelerde kullanılması düşünülen granitlerin önce kimyasal ve mineralojik analizleri yapılmış, daha sonra standart albit ve potasyum feldispat kaynakları ile porselen karo pişirim sıcaklıklarında (1200°C, 56 dk.) pişirilerek teknolojik özellikleri tespit edilmiştir. Bu verilerin ışığında porselen karo bünyesine % 10, 20, 30 ve 40 oranında katılarak bünyelerin pişirim sonrası kitlesel(bulk) yoğunluk, pişme küçülmesi (%), su emme (%), pişme mukavemeti (N/mm2) ve L, a, b değerleri belirlenmiş, standart porselen karo bünye ile mukayeseleri yapılmıştır. Çalışılan karo bünyelerin sinterleme davranışları temassız dilatometre ile faz analizleri ise XRD (X-ışını kırınımı) ile belirlenmiştir. Tüm bünyelerin mikroyapısal incelemeleri ise SEM (taramalı elektron mikroskobu) ile yapılmıştır. Sonuç olarak Biga yarımadası açık renkli granitlerinin iyi birer ergitici ve porselen karo bünyelerde kullanım potansiyeli sergilediği görülmüştür.


Anahtar Kelimeler: Porselen karo, granit, katkı, sinterleme, pişirim, mikroyapı


1. GİRİŞ

Porselen karo üretimi son yıllarda toplam karo üretimine paralel olarak önemli ölçüde artış göstermektedir. Sırlı ve sırsız üretildikleri gibi son yıllarda teknolojik gelişmelere bağlı bir biçimde ince (3 mm) ve çok büyük ebatlarda da (1.2 x 3.6 m) elde edilmeye başlanmışlardır. Bu özellikleri sayesinde hem iç hem dış mekanlarda bazı yapı malzemeleri ile birlikte kompozit halde kendilerine kullanım alanı bulmaktadırlar. Son yıllarda dekorasyon teknolojilerinin gelişmesine bağlı olarak zengin doku, renk ve desen çeşitliliği, estetik görünüm, dayanıklılık ve sürdürülebilir olma avantajlarıyla porselen karolar, yeni pazarlara ve yeni alıcılara ulaşmakta, her geçen gün daha fazla tercih edilmekte ve kullanımları giderek artmaktadır.


2018 rakamları ile Türkiye’nin seramik yer ve duvar karo üretimi yaklaşık 335 milyon m2 olarak gerçekleşmiş olup 6,3 milyon ton hammaddeye karşılık gelmektedir. Söz konusu miktarın yaklaşık % 40’ını feldispatın oluşturduğu dikkate alındığında yıllık feldispat talebinin 2,5 milyon ton mertebesinde olduğu anlaşılır. Türk seramik üreticilerinin gereksinimi olan feldispatlar Batı Anadolu’da Aydın-Milas-Çine yöresinden karşılanmaktadır. 2,5 milyon tonluk gereksinime ek olarak 2018 yılı için bölgeden 6 milyon ton seviyesinde ihracat yapıldığı da düşünüldüğünde (IMMIB, 2019) feldispat tüketiminin devasa boyutlara ulaştığı görülür.


Türk seramik karo üretiminin önemli bir kısmı Bilecik-Söğüt, Eskişehir-Bozüyük, Kütahya ve Afyon Bölgeleri, İzmir ve yakın çevresi ile Çan-Çanakkale bölgelerinde kuruludur. Ülkemizde porselen karo üretimi yapan hemen hemen tüm seramik fabrikaları sodyum feldispatı Çine-Aydın Bölgesi’nden temin etmektedir. Enerji (elektrik, doğal gaz) girdilerinin artması, yüksek navlun giderleri gibi nedenlerle seramik üreticileri lokal ve düşük maliyetli alternatif hammadde arayışlarına yönelmişlerdir. Bu kapsamda Çanakkale Seramik Grubu feldispat alternatifi lokal ergitici hammaddelerin kullanım olanaklarını araştırmak için bir saha ve laboratuvar projesi gerçekleştirmiştir. Projenin bir ayağı potansiyel ergitici hammadde alternatifi olan granitik kayaların jeolojik özellikleri, mineralojik-petrografik uygunluğu ve rezerv durumlarının elverişliliği; diğer ayağı da bunların laboratuvar ölçeğinde kimyasal, ısılve diğer teknolojik özelliklerinin araştırılması şeklinde planlanmıştır. Proje çıktıları Biga yarımadasında yer alan bazı granitik kayaların yoğun mafik mineral içeriği yüzünden elverişsiz olduklarını, bazılarının ise feldispat alternatifi alkalili-ergitici hammadde özelliği taşıdığını ortaya koymuştur.


Birçok araştırmacı sodyum feldispat yerine kullanılabilecek alternatif kaynakları daha önce bazı çalışmalarla desteklemişlerdir. (Kayacı ve Genç 2009, Dias ve diğ. 2017; Dondi, 2018). Bu malzemeler genellikle asidik bileşime sahip, yüksek silika, alümina ve alkali içerikli, düşük demiroksit, titan oksit ve toprak alkalilerce fakir granit, siyenit gibi magmatik kayalar, dasit, riyolit gibi volkanik kayaçlar ve bunların piroklastik eşdeğerleridir. İlgili kayaçlar kısmen yüksek alkali içerikleri ile ergitici malzeme eğilimlidir (Kingery ve Bowen, 1976; Enrique ve diğ. 1985; Klein, 2001; Sacmi, 2005; Salmang ve diğ. 2007; Dias ve diğ. 2017; Dondi, 2018; Zanelli ve diğ. 2018). Düşük Fe2O3 ve TiO2 içeriği seramik bünyeleriçin açık (yüksek L değerli) pişme rengini sağlar. Dolayısıyla geleneksel feldispatların yerine kullanılabilir.


2. JEOLOJİK DURUM

Biga yarımadasında başlıca iki jeolojik ünite vardır. Bunlardan ilki Triyas ve daha yaşlı metamorfik kayalar, diğeri de bu temelin üst örtüsü niteliğindeki Jura-Kuvaterner arası yaşlı sedimanter ve volkanik kayalardır. Eosen-Miyosen aralığında bölgede şiddetli bir magmatik aktivite gerçekleşmiş ve başlıca plütonik/derinlik magma kayaları ile bunların yüzey eşdeğerlerini oluşturmuştur (Genç, 1998; Yılmaz ve diğ. 2001; Ersoy ve diğ. 2017) (Şekil 1). Magmatik kayalardan Oligo-Miyosen yaşlı plütonik kayalar bu çalışmanın asıl konusunu oluşturur. Şekil 1’de yerleri gösterilmiş olan bu granitik kayalar kabukta sığ derinliklere (~5 km) yerleşmiş epizonal gövdelerdir. Plütonik/derinlik kayaları ile ilişkili halde gelişmiş volkanik kayalar başlıca asidik ve ortaç kayalardır. Genellikle riyolit, dasit, andezit lavları ve piroklastik (tüf) eşdeğerleri ile temsil olunurlar. Tüm bu magmatik kayalar KB Türkiye’nin geç Oligosen-erken Miyosen aralığında başlamış olan gerilmeli tektonik rejim etkisinde meydana gelmişlerdir (Okay ve Satır, 2000).


Şekil 1.Biga yarımadasında Oligo-Miyosen yaşlı plütonik kayaların dağılımı (kırmızı renkli alanlar; Ersoy ve diğ. 2017’den sadeleştirilmiştir) ve bu çalışmaya konu olan granitik kayaların yerlerini gösteren harita (yeşil yıldızlar).


3. MALZEME VE YÖNTEM

Biga Yarımadası granitlerinden ve pegmatitik kayaçlarından toplam 30 adet örnek toplanmış ve laboratuvarda analiz edilmişlerdir. Elektron mikroskobu (SEM-EDX) dışında kalan tüm deneyler Çanakkale Seramik Şirketi’nin Ar-GeMerkezi Laboratuvarlarında yapılmıştır. Karakterizasyon işlemleri öncesinde numuneler 105°C’de 6 saat boyunca etüvde kurutulmuş ve 63µm altına öğütülmüştür. Hammaddelerin kimyasal bileşimleri X-ışını floresans spektrometresi (XRF, Panalytical Axios) ile analiz edilmiştir. Yapısal çözümlemeler için, Panalytical X'Pert Pro MPD difraktometresi(XRD) CuKα (1.5406°A) radyasyonuve X’Celerator dedektörkullanılmıştır. 0.02° adımlama ile 3-70°2θ arasında taranan X-Işını kırınımları High Score Plus (v.4.6) programının pik tanımlayıcısı ve otomatik ara-eşleştir özellikleri kullanılarak değerlendirilmiştir. Kantitatif mineralojik analizler Rietveld ve Reference Intensity Ratio (R.I.R) metodu ile yapılmıştır (Young, 1995). Isıl analizler, Seteram Labsys Marka Evo Model STA cihazı ile 10°C/dk ısıtma hızı ile 1200°C’ye kadar ısıtılarak gerçekleştirilmiştir.


Sinterlenme davranışlarını araştırmak için örneklere teknolojik testler uygulanmıştır. Kayaçlar laboratuvarda porselen karo koşullarında öğütüldükten sonra % 6 oranında nem verilerek, 0.500 mm aralıklı elekten geçirilip granül haline getirilmişlerdir. Ardından granüller 325 kg/cm2 pres basıncı ile 5 cm çapında tablet olacak şekilde şekillendirilmişlerdir. Daha sonra tabletler kurutulmuş ve endüstriyel fırında 1200°C tepe sıcaklığında 56 dakika boyunca pişirilmişlerdir. Pişim sonrasında örneklerden su emme (ISO 10545-3), pişme küçülmesi (ISO 10545-2) ve Minolta 3600 d Colorimeter cihazı ile pişme sonrası renk değerleri ölçümleri alınmıştır.


Albit yerine %10, 20, 30 ve 40 oranlarında farklı granitler ve pegmatitler kullanılarak yeni bünye reçeteleri oluşturulmuştur. Oluşturulan bu reçete karışımları pişirildikten sonra su emme, küçülme, ve renk (L, a, b) değerleri gibi teknolojik özellikleri belirlenmiştir. Özellikle sinterlenme davranışları, pişirilmiş bünyelerde oluşan yeni fazların tespiti ve gelişen yeni mikroyapıların araştırılması için Misura ODHT HSM 1600/80 (Expert SystemSolutions, İtalya) marka ve modelde çift kameralı temassız optik dilatometre(Non-contact dilatometry), XRD ve Zeiss Supra 50 VP marka taramalıelektron mikroskobu(SEM-EDX)cihazları kullanılmıştır.


4. BULGULAR VE TARTIŞMA


4.1 HAMMADDE KARAKTERİZASYONU (PETROGRAFİ, XRD, XRF, ISI MİKROSKOBU)

Biga yarımadası Oligo-Miyosen granitleri bir seri plütonik/derinlik magma kayasından oluşur. Bunların bir kısmı biyotit ve hornblend içeren granit ve granodiyoritler olup yüksek miktardaki koyu renkli mineral (mika ve amfibol) içerikleri, yüksek demir ve magnezyum muhtevaları seramik üretimi için bazı sorunlara yol açmaktadırlar. Bunun tersine, mafik mineral içeriği çok az veya hiç olmayan açık renkli granitik kayalar (lökogranitler) seramik üretimi için uygunluk arz etmektedirler. Dolayısıyla, bu çalışma böylesi açık renkli granitler ile bazı pegmatitleri hedeflemiştir. Şekil 2’de açık renkli granitler ile pegmatitler birbirleri ile kombine edilmiş Streckeisen (1967) ve TAS (Total Alkali versus Silica; Le Bas ve diğ. 1986) diyagramlarında sınıflandırılmışlardır. Şekilden de görüleceği üzere örnekler monzonitten granite kadar değişik alanlarda kümelenirler. Nadiren de granodiyorit bölgesine düşerler. Toplam alkalilere karşı silika diyagramı da (TAS) bu sınıflamayı teyit etmiştir (Şekil 2). İncelenen örneklerin ana mineral bileşimi Kuvars + K-Feldispat + Plajioklas (albit - oligoklas) ± mikroklin ± mika şeklindedir. Dokusal anlamda olağan lökogranit, granofir, aplogranit, aplit ve pegmatit olarak tanımlanmışlardır.


Şekil 2.Biga yarımadası granit ve pegmatitlerinin mineralojik (QAP; Streckeisen, 1967 diyagramı) ve kimyasal (Toplam Alkali-Silika diyagramı; Le Bas ve diğ. 1986) sınıflandırılması.


Petrografik (QAP) ve kimyasal (XRF, TAS) sınıflandırmaların yanında örnekler mineralojik açıdan XRD ile de analiz edilmişlerdir. XRD sonuçları örneklerde ortoklas (K-Feldispat) ve albit (Na-Feldispat) yanında kuvars ile çok az muskovit benzeri mika ile kloritin bulunduğunu göstermiştir (Şekil 3). Kimyasal (XRF) ve XRD analizlerinin sonuçları Çizelge 1’de özetlenmiştir.

Şekil3. Karadoru, Soğucak, Namazgah graniti ve Sazoba pegmatitinin XRD analiz sonuçları (M: mika, Ch: Klorit, Ort: Ortoklas, Q: Kuvars, Alb: Albit).


Çizelge 1.Biga yarımadası granit ve pegmatitlerinin kimyasal (XRF) ve modal mineralojik (XRD, Rietveld) analiz sonuçları (Q: Kuvars, Or: Ortoklas, Alb: Albit, Musc: Muskovit, Il: illit, Chl: Klorit, Mika: ayırt edilmemiş mika) (A.K.: Ateş kaybı).

İncelenen tüm hammaddeler su emme, küçülme ve renk niteliklerinin ortaya konması amacıyla endüstriyel fırınlarda pişirilmişlerdir. Sonuçlar Çizelge 2’de verilmiştir. Buna göre, Soğucak graniti % 6 ile en fazla küçülme ve % 5,34 ile en düşük su emme değerine sahiptir. Karadoru, Namazgah granitleri ile Sabzoba pegmatininsu emme değerleri % 15,38-18,51 arasında, küçülme değerleri de % 2,37-3,23 arasında değişmiştir.


Çizelge 2. Biga Yarımadası granitik kayalarının teknolojik özellikleri.

Aydın-Çine albiti ve Biga yarımadası alternatif hammaddelerin ergiticiliğini test etmek amacıyla örnekler ısı mikroskobu deneyine tabii tutulmuştur. Sonuçta albite en yakın sinterlenme noktası 1235°C ile Sazoba pegmatitinde görülmüştür. Sazoba pegmatitinden sonra Soğucak graniti 1240°C, Namazgah graniti 1245°C ve 1260°C ile en yüksek değere sahip Karadoru graniti gelmektedir. Minimum sinterlenme (Albit:1220°C) ile maksimum sinterlenme noktası arasındada (Karadoru graniti: 1260°C) 40°C’lik bir fark belirlenmiştir (Şekil 4).

Şekil 4. Aydın-Çine sodyum feldispatı ve Biga yarımadası granit ve pegmatitlerinin ısı mikroskobu davranışları.


4.2 BÜNYE FORMÜLASYONLARI

Bünye geliştirme faaliyetleri sırasında İstanbul Şile Kili, Çanakkale kaoleni ve pişmiş kırık oranları sabit tutulmuştur.Bünye reçeteleri içerisindeAydın-Çine albitinin yerinegranitik kayaçlar farklı oranlarda kullanılarak yeni bileşimleroluşturulmuştur (Çizelge3).


Oluşturulan reçete oranlarına göre hammaddeler rutubet değerleri de hesaplanarak tartılmıştır. Hammadde karışımları su ve % 0,8 sodyum silikat ilavesi ile birlikte laboratuvar tipi bilyeli değirmenlerde 45 µm elek üstü bakiyesi % 2-2,5 gelene kadar öğütülmüştür. Elde edilen çamurların yoğunluk (g/lt) ve elek bakiye (+45 µm) değerleri ölçülerek laboratuvar tipi etüvde 110°C’de kurutulmuştur. Presleme işlemi için kuruyan çamurlar havanda öğütülerek toz granül haline getirilmiş ve %5-6 oranında neme sahip olacak şekilde nemlendirilmiştir. Homojen bir nem dağılımının eldesi için hazırlanan granüller bir gün süre ile bekletilmiştir. Bu numuneler granüller 50x50 mm boyutlarında 400 kg/cm2 basınçla preslenerek şekillendirilmiş ve etüvde 110°C’de 1 saat bekletilerek kurutulmuştur. Bu numuneler KaleseramikGranit Fabrikası’nda 1200°C’de 56 dakikalık pişirim süresinde sinterlenmiştir.


Çizelge 3. Soğucak (S), Karadoru (K), Namazgah granitleri(N) ve Sazoba pegmatiti (P) ile hazırlanan porselen karo bünye reçeteleri(Std: Standart bünye).

4.3 TEKNOLOJİK ÖZELLİKLER

Oluşturulan farklı reçetelerin pişirimleri sonucunda, Biga yarımadası granitleri ve pegmatitlerinin reçetelere eklenmesiyle seramik karo formülasyonunda önemli bir uygunsuzluğun ortaya çıkmadığı gözlenmiştir. Soğucak ve Namazgah granitleri ile Sazoba pegmatitinin % 20, Karadoru granitinin de %10 oranında kullanıldığı bünyelerde porselen karo için istenen su emme ve küçülme değerlerinin standarda yakın olduğu saptanmıştır. Fakatbu malzemeler albit yerine %20’nin üzerinde kullanıldığında su emme değerleri artmış küçülme ise görünür bir şekilde azalmıştır. Biga yarımadası granit ve pegmatitlerinin kullanım oranının artışı ile renk değerlerinde giderek artış (beyazlaşma) gözlenmiştir (Çizelge4.)


Çizelge 4. Farklı oranlarda alkalili hammadde (granit ve pegmatit) ile hazırlanan porselen karoların pişme özellikleri (maksimum pişme sıcaklığı 1200 °C, ve pişme süresi 56 dk.) (STD: standart bünye, S: Soğucak graniti, K: Karadoru graniti, N: Namazgah graniti, P: Sazoba pegmatiti; 10, 20, 30, 40: % kullanım değerlerini gösterir).

Hazırlanan 16 adet yeni reçete üzerinde temassız dilatometre (non-contact dilatometry) analizleri yapılmış ve özellikle K-40 formülasyonu için maksimum sinterlenme hızının gerçekleştiği sıcaklık derecesi (Flex point) ve genleşme değeri (Expansion) 1202°C / -3.77 (%) bulunmuştur. Minimum sinterlenme hızı ve genleşme değerleri P-20 reçetesi için 1176°C / -3.02 (%) olarak saptanmıştır. Analiz sonuçları, Na-feldispat alternatifi olarak kullanılan granitik hammadde oranlarının artışı ile maksimum sinterlenme noktalarındaki sıcaklık değerlerinin yükseliş eğilimi sergilediğini ortaya koymuştur (Çizelge 5).


Çizelge 5. Farklı bünye formülasyonlarının sinterlenme davranışları (standart porselen karonun değerleri: flex: 1169°C, genleşme: -3.25%).

4.4 FAZ VE MİKROYAPI ANALİZLERİ

Laboratuvar ortamında pişirilen farklı formülasyonlarda gelişen fazları incelemek için XRD ve elektron mikroskobu (SEM-EDX) yöntemleri kullanılmıştır. Pişirilmiş bünyeler üzerinde yapılan XRD analizleri kalıntı kuvars, albit, ortoklas ile birlikte az miktarda yeni kristallenmiş müllit fazlarının varlığını ortaya koymuştur (Şekil 5).


Albit fazı kalıntı faz olarak yapıda bulunmaktadır. Porselen karo bünyelerinin hızlı pişirim döngülerinde pişirilmelerinden dolayı albit fazının bir kısmı pişirim sonrasında ergimemiş halde yapıda kalmaktadır (Esposito ve diğ. 2005, Küçüker 2009, Xian ve diğ. 2015). Bünyelerde farklı granit kaynaklarının artmasıyla birlikte albit fazında bir azalma görülmüştür. Özellikle sodyum feldispat yerine tamamen granit ve pegmatitlerin kullanıldığı K-10,S-20, N-20 ve P-20 bünyelerinin standartla kıyaslamalı XRD desenleri incelendiğinde albit fazının pik şiddetindeki belirgin azalma net bir biçimde görülmektedir. Özellikle granitlerin % 20 oranlarında kullanılması bünyelerin sinterlenmesini arttırmıştır. Sinterlemenin artması bu bünyelerde daha fazla albit fazının ergimesine yol açarak kalıntı albit faz miktarını azaltmıştır. Daha yüksek oranlarda granit ve pegmatit kullanımlarında (% 30 ve 40) kuvars pik şiddeti artmış, buda özellikle bünyelerde % su emme değerlerinin 0,5’in üzerinde olmasına sebebiyet vermiştir. Bünyelerde gelişen müllit faz miktarlarında ise belirgin bir fark gözlenmemiştir. Porselen karo bünye bileşimlerindecamsı faz oluşum sınırı müllit faz bölgesinde yer alır. Dolayısıyla, yapıdaki alüminanın fazlası camsı yapıdan müllit olarak kristallenir. Bu bünyelerde birincil ve ikincil olmak üzere iki tip müllit gelişir.

Şekil 5. Hazırlanan reçetelerin ve standard pişmiş bünyelerinin XRD analizleri ve saptanan mineral fazları (M: müllit, Q: Kuvars, Alb: Albit, Ort: Ortoklas).


Albit içerikli standart porselen bünye alternatifi olarak hazırlanan granit/pegmatitli bünyelerde yapılan SEM-EDX analizleri başlıca kalıntı feldispat, kuvars ile birlikte yeni gelişen müllit fazlarının varlığını göstermiş olup (Şekil 6a-f),veriler XRD sonuçlarını desteklemiştir. Ayrıca, Soğucak graniti ile hazırlanan bünyenin SEM-EDX analizlerinde yukarıda belirtilen fazların yanı sıra az miktarda anortit gelişimi de gözlenmiştir (6d).

Şekil 6a-f. Standart porselen bünye (a, b), Karadoru (c), Soğucak (d) ve Namazgah (e) granitleri ile Sazoba pegmatiti (f) ile hazırlanan bünyelerde SEM-EDX analizleri ile tespit edilen fazlar (d’de fotoğrafın orta kesimindeki küresel fazlar anortittir).


5.SONUÇLAR

Yapılan araştırmalarda elde edilen bulgular sonucunda porselen karo üretiminde Biga granitve pegmatitlerinin, Na-feldispat (albit) yerine belli oran ve koşullarda alternatif olarak kullanılabilirliği ortaya konmuştur. Bu ve buna benzer yerel hammaddelerin kullanımı Aydın-Çine-Milas yöresinden yüksek navlun giderlerini düşürecektir. Ayrıca söz konusu hammaddeler hızla tüketilen feldispat kaynaklarınabir alternatif oluşturacak, lokal alanlarda atıl durumda bulunan hammaddelerin kullanımını gündeme getirecektir.


KAYNAKLAR

Dias, F.G., Segadães, A.M., Perottonia, C.A., Cruz, R.C.D., 2017, Assessment of the fluxing potential of igneous rocks in the traditional ceramics industry, Ceramics International 43, 16149–16158.


Dondi, M., 2018, Feldspatic fluxes for ceramics: Sources, production trends and technological value, Resources, Conservation & Recycling 133, 191–205.


Enrique, J.E.N., Amorós, A.J.L., Monzo, F.M., 1985, Tecnologia Cerámica, Vol. 2: Pastas Cerámicas, Instituto de Quimica Técnica, Universidad de Valência, Spain (in Spanish).


Ersoy, E.Y., Akal, C., Genç, Ş.C., Candan, O., Palmer, M.R., Prelevic, D., Uysal, İ., Mertz-Kraus, R., 2017, U-Pb zircon Geochronology of the Paleogene – Neogene Volcanism in the NW Anatolia: Its importance in the Late Mesozoic-Cenozoic Geodynamic Evolution of the Northern Aegean Region. Tectonophysics 717, 284-301.


Esposito L., Salem A., Tucci A., Gualtieri A., Jazayeri and S.H., 2005, The use of nepheline-syenite in a body mix for porcelain stoneware tiles, Ceramic International, 31, 233-240.


Genç, Ş.C., 1998, Evolution of the Bayramiç Magmatic Complex, Northwestern Anatolia, Journal of Volcanology and Geothermal Research, 85(1-4), 233-249.


Kayacı, K., Genç, Ş.C., 2009, Sintering behaviour of albite and microgranite-containing porcelain stoneware bodies, Industrial Ceramics, V. 29 (2), 91-97.


Kingery, W.D., Bowen, H.K., Uhlmann, D.R., 1976, Introduction to ceramics, 2nd edn. Wiley, New York,

Klein, G., 2001, Application of feldspar raw materials in the silicate ceramics industry. Interceram, 50, 1-2, 8-11.

Küçüker A.S., 2009, Porselen karo üretiminde öğütme verimliliği ve üretim süreçlerine etkileri, Doktora Tezi, Anadolu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Eskişehir.


Le Bas, M.J., Le Maitre, R.W., Streckeisen, A., Zanettin, B., 1986, A chemical classification of volcanic rocks based on the total alkali – silica diagram, Journal of Petrology, 27, 745–750.


Okay, A.I., Satır, M., 2000, Coeval plutonism and metamorphism in a latest Oligocene metamorphic core complex in northwest Turkey, Geological Magazine, 137, 495-516.


Sacmi, 2005, Applied ceramic technology, Vol 1., Sacmi Imola, pp444.


Salmang, H., Scholze, H., Telle, R., 2007, Keramik, Springer, Heidelberg (in German).


Streckeisen, A., 1967, Classification and Nomenclature of Igneous Rocks (Final Report of an Inquiry), Neues Jahrbuch für Mineralogie, Stuttgart, Abhandlungen. 107, 144–240.


Yılmaz, Y., Genç, Ş.C., Karacık, Z., Altunkaynak, Ş., 2001, Two contrasting magmatic associations of NW Anatolia and their tectonic significance, Journal of Geodynamics, 31/3, 243-271.


Young, R.A. (Ed.), 1995, The Rietveld Method. International Union of Crystallography, Oxford Univ. Press.

Xian Z., Zeng L., Cheng X. and Wang H., 2015, Effect of polishing waste additive on microstructure and foaming property of porcelain tile and kinetics of sinter-crystallization, Journal of Thermal Analysis and Calorimetry, 122, 997-1004.


Zanelli, C., Soldati, R., Conte, S., Guarini, G., Ismail, A.I.M., El-Maghraby, M.S., Cazzaniga, A., Dondi, M., 2018, Technological behavior of porcelain stoneware bodies with Egyptian syenites. Int. J. Appl Ceram Technol. 1–11.

bottom of page