Seramik sanatçısı, akademisyen Hasan Başkırkan, sahilde ayağına takılan bir tuğladan yola çıkarak kentsel dönüşümden arta kalanların peşine düşmüş. Zaman içinde biriktirdiği tuğlaları hazır nesne olarak kullanıp sanat yapıtına dönüştüren sanatçı bu çalışmalarını "Kentsel Dönüşüm 2. Etap"da sergiledi.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Hasan Başkırkan'ın "Kentsel Dönüşüm 2. Etap" sergisi, 31 Ocak- 17 Şubat tarihleri arasında İstanbul’da Tophane-i Âmire Kültür ve Sanat Merkezi Sarnıç Galeri’de izlendi. Serginin 1. Etap’ı önceki Temmuz ayında Eskişehir’de gerçekleştirilmişti. Sanatçı, bu tema için yola çıkış öyküsünü şöyle anlattı:
“Her şey bir gün sahilde ayağıma bir tuğlanın takılması ile başladı. Önce kızdım, sonra baktım “bu tuğlayı denizin gelgiti ne güzel şekillendirmiş” dedim. Bir metre ötede bir tane daha, biraz ötede bir tane daha buldum. Sonra acaba kentsel dönüşümün hafriyatı denize mi dökülüyor diye düşünmekten alıkoyamadım kendimi. Ne yaşanmışlıklar vardı acaba? Bir zamanlar bu tuğla ve kiremit kalıntıları acaba kimlere duvar, kimlere çatı, kimlere barınak olmuşlardı? Acaba bu sahile nereden gelmişlerdi? Sonra özel ilgi alanıma girdi bu tuğla-kiremit kalıntıları, peşlerine düştüm her nereye sahile gittiysem aramaya koyuldum, iki yılda hatırı sayılır bir arşivim olduğunu fark ettim.
Kentsel dönüşümün kahramanları bu tuğla-kiremitler sanat nesnesine dönüşmeyi hak etti diye düşündüm. Hem kendi çapımda deniz kirliliğinin temizliğine bir nebze destek olup hem de atık malzemeleri değerlendirerek doğaya, çevreye katkıda bulunmak istedim. Büyük bir ustalıkla denizin şekillendirdiği ki benim istesem bu kadar kusurlu ama mükemmel şekillendiremeyeceğim bu hazır buluntu nesneleri dönüştürerek, Mısır çamuru ile ördüm duvarları, inşa ettim çatıları…”
