top of page

MACARİSTAN’IN GURUR KAYNAĞI: ÇAĞDAŞ CAM SANATI 

2024 Macar- Türk Kültür Yılı kapsamında gerçekleştirilen “Glassification.hu” sergileri Macaristan’ın gurur kaynağı dört kuşaktan on sanatçının eserlerini Türkiye’ye taşıdı. Uluslararası sergilerin Türkiye etapları Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirildi.


PROF. T. EMRE FEYZOĞLU


Macaristan Dışişleri Ve Dış Ticaret Bakanlığı hem tarihsel hem de çağdaş açıdan gurur duyulacak bir seviyede bulunan, ancak kültürel imajını oluşturma ve aktarma aşamasındaki potansiyelini henüz kullanmamış olan Çağdaş Macar Cam Sanatı’nı “Glassification.hu” başlıklı uluslararası sergilerle tanıtıyor. İki yıl süresince on beş prestijli mekanda gösterilecek bu sergi serisinin Türkiye etapları 22 Ocak- 08 Şubat tarihleri arasında Ankara CSO Ada Ankara Salonu’nda, İstanbul etabı ise 14 Şubat- 18 Mart tarihleri arasında Macar Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. 


2024 Macar- Türk Kültür Yılı kapsamında gerçekleştirilen bu sergilerin küratörlüğünü ve Proje Yöneticiliğini Rita Mária Halasi üstlendi. Sergilerde dört kuşaktan on sanatçı soyut eserleriyle yer aldı: Endre Gaál, László Lukácsi, Marta Edöcs, Anita Darobos, Péter Borkovics, Kyra László, Kristóf Bihari, Balázs Sıpos, Eszter Bősze, Amala Gyöngyvér Varga.


Çağdaş Macar cam sanatının karakteristik teknolojik çeşitliliğini temsil eden bu sanatçılardan bazıları genç yaşlarına rağmen ulusal ve uluslararası çapta çok sayıda ödül kazanmış, Macaristan’ın yanı sıra çeşitli Avrupa ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde çok prestijli kamu kuruluşu koleksiyonlarında eserleri bulunan sanatçılar. 


 

GÖRÜŞ


PROF. MUSTAFA AĞATEKİN

A.Ü. GSF Cam Bölüm Başkanı


Çağdaş cam sanatı tarihi açısından 20. Yüzyıl, Dünya üzerinde farklı coğrafyalarda, farklı düzey ve etkilerde cam alanının; endüstrileşme, okullaşma ve son olarak da sanat alanında kabulü bağlamında önemli gelişmelerle doluydu. 20. Yüzyıl’da İtalya, Çekya, İngiltere, Fransa, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi öncü ülkelerdeki gelişmelerin sınırları, 21. Yüzyıl’a gelindiğinde İskandinav ülkelerinden; İsveç, Danimarka, Finlandiya, yanı sıra Uzak Doğu ülkelerinden Çin ve Japonya, Orta Avrupa ülkelerinden; Polonya, Estonya, Macaristan ayrıca Kanada, Avusturalya ve 2000’li yıllardan bu yana Türkiye’ye kadar genişlemiştir. Bugün gelinen noktada cam sanatının ulusal düzeydeki temsiliyetlerini uluslararası düzeyde de görmek mümkün olabilmektedir. Evrensel düzeyde cam alanında görülen etki ve yaygınlaşmanın en güzel örneklerinden birine “Glassisfication.Hu” adıyla İstanbul’da Liszt Enstitüsü Macar Kültür Merkezi’nde açılan sergiyle tanıklık ediyoruz.


Macaristan devletinin desteğiyle iki yıl boyunca farklı ülke ve mekanlarda 15 yerde sergilenecek olan Glassification.Hu uluslararası gezici sergisi, iki açıdan öneme sahiptir. Birincisi, cam tarihi açısından kökleri Avusturya-Macaristan İmparatorluğu dönemine kadar uzanan Macaristan’ın, cam alanında zanaattan sanatsal boyuta uzanan süreçte çağdaş anlamda geldiği noktayı günümüz sanatçılarının eserleri üzerinden okuma olanağını sunmasıdır. İkinci olarak da sergi, bugüne kadar bireysel anlamda temsiliyetlerle tanıdığımız Macar sanatçıların ve dolayısıyla bu on sanatçı bağlamında ortaya çıkan sanatsal yaklaşımların hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamasıdır. Bu temsiliyet aynı zamanda Macaristan özelinde ülkenin sanatının ve sanat yapıcılarının uluslararası düzeyde tanınırlığı arttırılması açısından da önemlidir ve bu bağlamda proje, çağdaş Türk cam sanatçıları açısından özendirici ve ilham vericidir.


Rıta Márıa Halası küratörlüğünde düzenlenen sergide yer alan on sanatçı; Endre Gaál, László Lukácsı, Márta Edőcs, Anıta Darabos, Péter Borkovıcs, Kyra László, Krıstóf Bıharı, Balázs Sıpos, Eszter Bősze, Amala Gyöngyvér Varga’dan oluşmaktadır. 


     Görsel 1. Balázs Sıpos, Eszter Bősze ve Márta Edőcs’ün eserleri.


Sergide yer alan eserlere bakıldığında, Dünya’da 20. yüzyıl sonu ve 21. yüzyıl başından itibaren yeniden keşfedilen cama özgü plastik ifade olanaklarının, yeni ve özgün bir içerikle eserlerde bütünleştiği görülmektedir. Sanatçıların içerik ya da temanın aktarımında cam malzemeyi; şeffaflık ve optik etkiler üzerinden, renk ve ışık kullanımıyla soyut formlarda somutlaştırmaları son derece etkileyicidir ve bu Balázs Sıpos, Eszter Bősze ve Márta Edőcs’ün eserlerinde çarpıcı biçimde gözlenebilmektedir (Görsel 1).


Péter Borkovıcs, Amala Gyöngyvér Varga ve László Lukácsı’nın eserlerinde ise şeffaflık üzerinden kusursuz bir manipülasyonla elde edilen optik etkilerle, kaos ve düzenin kontrastlığına dikkat çekilmektedir. Bu etkiler, geleneksel kullanım alışkanlarını aşan ve cama deneysel ve daha özgürce yaklaşımın önünü açan ama aynı zamanda, malzemenin teknik sınırlarında kusursuz bir hâkimiyet ve tecrübenin de göstergesidir. Her üç sanatçının da kariyerlerindeki performansları bu kusursuzluğu ispatlar niteliktedir (Görsel 2). 


Görsel 2. Péter Borkovıcs, Amala Gyöngyvér Varga ve László Lukácsı’nın eserleri.


Cama özgü sanatsal ifade olanakları içinde algısal anlamda en temel karşıtlıklardan biri kırılganlıktır. Yaygın algıda cam kırılgan bir malzemedir ve kırılganlık malzemenin istenmeyen, en bilinen kusurlarındandır1. Endre Gaál, eserinde kırılganlığı hayatın metaforu olarak kullanmaktadır (Görsel 3). Gaál a göre; Cam hayatın kendisi gibi, anlık, kırılgan, yanılabilir, tehditkâr ve geçicidir2.  


Görsel 3. Endre Gaál’ın eseri.


Krıstóf Bıharı’nın eserlerinde ise camı diğer malzemelerden ayıran en temel özellik üzerinden oluşturulmuş bir anlatım dili görülmektedir; şeffaflık. Şeffaflık; ışıkla var olan, boşlukta yaratılan hacimsel görünürlük potansiyeli ya da boşluk hissi veren ve ışıkla var olan hacimsel bir potansiyel olarak iki türlü de tanımlanabilir3. Bu bağlamda Bıharı, cam katmanları arasında yarattığı boşluklarla, iç sesleri ortaya çıkaran ağlar ve yapılar üzerinden bir anlatımı tercih etmektedir. Boşluk etkisini formlarının biçimsel çeşitliliği içinde temel bir öğe olarak kullanan   Kyra László ise, boşluğun şeffaflık ve ışıkla olan etkileşimiyle yarattığı planlarda, bu etkileri cama özgü hacimsel renkle bütünleştirerek, güçlü resimsel etkileri üç boyuta taşımaktadır (Görsel 4). 


Görsel 4. Krıstóf Bıharı ve Kyra László’nun eserleri.


Anıta Darabos; cam ve yanı sıra farklı, işlevini yitirmiş ya da önemsiz hale gelmiş malzemeleri kendi imgelem dünyasında dönüştürdüğü eserlerdeki yaklaşımını şöyle tanımlıyor; Çevremizdeki malzemelere değer vermemiz gerektiği yaklaşımını benimsiyorum. Hayali bir adada yaşıyorum, etrafımdaki malzemelerden yaratıyor ve geri dönüştürüyorum; yok olmak yok, sadece yeniden doğmak var4. Sanatçı eserinde seramik, ahşap gibi malzemeleri camla bir araya getirirken, şeffaflık esere ayırt edici ve ironik bir anlam katmaktadır (Görsel 5).



Görsel 5. Anıta Darabos’un eseri (https://hungarianglass.com/hu/darabos-anita/)


Son olarak bir övgüyü de serginin küratörü Rıta Márıa Halası hak ediyor. Çünkü cam eserlerin, ışık düzeni ve sergileme biçimiyle sergilenmesi oldukça zordur. Bu açıdan tercih edilen sunum biçimi, eserlerin varlığını ve etkisini son derece arttıran bir katkı vermektedir. 


Bu, 21.Yüzyılda camın sanatsal potansiyeline ilişkin iyi örnekleri içermesi ve aynı zamanda camın heykel formlarında kullanımıyla belirginleşip öne çıkan; şeffaflık, optik etkiler, kırılganlık, plastisite gibi özelliklerinin hem teknik hem de içerik bağlamında, forma verdiği katkıların gözlemlenmesi açısından önemli bir sergidir.


Fotoğraflar Glassification.Hu sergi kataloğundan alınmıştır.



1. Ağatekin, M., (2023). Sanatsal Bir İfade Aracı Olarak Cam Malzemenin Anlatım Olanakları, Kent Akademisi Dergisi, 16(2) sayfa 1192, 2022. 

2. Glassification.Hu Sergi Kataloğu (2023), Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanlığı, sayfa 8.

3. Ağatekin, M., (2023). A.g.e. sayfa 1188.

4. Glassification.Hu Sergi Kataloğu (2023) A.g.e. sayfa 22.



Comments


bottom of page