Türk Seramik Derneği (TSD)’nin ilk kez bütün disiplinlere açık gerçekleştireceği bir etkinlik olan uluslar arası görsel sanatlar sergisi “Antropause- İnsan Duraklaması” başlığını taşıyor. Sergi 12-15 Kasım’da ArtContact İstanbul sanat fuarında gösterilecek.
Türk Seramik Derneği (TSD)’nin ilk kez bütün disiplinlere açık gerçekleştireceği bir etkinlik olan uluslar arası görsel sanatlar sergisi “Antropause- İnsan Duraklaması” kavramına odaklanıyor. Sadece seramik sanatçılarının değil, görsel sanatların tüm disiplinlerinden sanatçıları yapıtlarının yer alacağı sergi 12-15 Kasım’da ArtContact İstanbul sanat fuarında gösterilecek.
Serginin küratörleri Mutlu Başkaya, Fatma Batukan Belge ve İlhan Marasalı, neden bu kavramı seçtiklerini şöyle anlatıyor:
“Tüm dünyanın aynı anda savaş verdiği o görünmez düşmanı, korona virüsü biz insanlar yarattık. Doğal yaşam alanlarına yayılarak, doğal kaynakları bencilce kullanarak, karbon ayak izimizi azaltmak yerine artırarak, küresel ısınmaya neden olarak biz yarattık. Ve Kovid-19 pandemisi tüm dünyada büyük bir dönüşüme yol açtı. Bireysel, toplumsal ve ekonomik alanda önemli davranış değişikliklerini zorunlu kıldı. Pandemi sırasında yaşamın yavaşlamasının ise dünyanın kısmen de olsa kendisini onarması için bir fırsat yarattığını gördük. Bu süreç, aynı zamanda gittikçe kalabalıklaşan gezegenimizi nasıl daha doğru bir şekilde paylaşabileceğimizi düşünmemizi sağlamalı.
Yaban hayatı üzerine çalışan bilim insanları korona virüs sonrası “Antropause” olarak adlandırdıkları büyük “insan duraklaması”nı mercek altına aldı. Kovid-19 tehdidi yüzünden küresel ölçekte insan faaliyetindeki geçici yavaşlamanın diğer canlılar üzerinde derin bir etki yaratma olasılığının yüksek olduğunu düşünüyorlar. Kovid’le mücadele doğanın dengesi için bir uyarı olabilir.
Pandemi dönemi boyunca kentsel ortamda özgürce hareket ederek dolaşan yaban hayvanlarının görüntüleri sıkça karşımıza geldi. İnsanlardan boşalan alanlarda yokluğumuzdan olabildiğince yararlanıyorlardı. Bununla birlikte insan faaliyetinin duraksamasının yaban hayatına zararları da oldu. Yoksulluğun neden olduğu kaçak avcılıktaki artış ya da ekoturizmin olmaması gibi…
Elbette insan faaliyeti süresiz olarak duramaz ya da yavaşlayamaz. Ancak ulaşım ağında yapılabilecek küçük değişiklikler bile doğadaki diğer canlıların yaşamı için büyük önem taşıyabilir. Gezegeni diğer canlılarla paylaşabilmeyi öğrenmek için bu süreci olumlu yönde kullanabiliriz. Tıpkı Çernobil’de olduğu gibi Kovid-19 dönemi de büyük insan kaybına ve ekonomik kayıplara yol açarak, bizi çevreye verdiğimiz zarar karşısında bir düğmeye basmamız için zorluyor. Koronavirüs son pandemi değil, eğer gezegenimize bu şekilde davranmaya devam edersek başkaları da ortaya çıkacak. Ama doğru yolda ilerlersek,
PANDEMİ DOĞANIN KURTULUŞU OLABİLİR!”
