top of page

UNICERA İSTANBUL 2020


Değerli okurlar,

Mart ayı Türk seramik sektörü için en önemli dönemlerden biri. 10-14 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen UNICERA İstanbul Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nı dünya seramik sektörü yakından takip ediyor.  Federasyonumuz ve TİMDER işbirliğiyle gerçekleştirdiğimiz UNICERA’ya 1.200’ün üzerinde uluslararası marka ve 130 ülkeden 100 binin üzerinde ziyaretçi katılıyor. Ülkemizin de en büyük ihtisas fuarı olması tesadüf değil. Çünkü seramik, Türkiye ekonomisine en fazla katkı sağlayan sektörlerden biri. Katma değeri yüzde 80’in üstünde. Karoda Avrupa’nın üçüncü büyük, seramik sağlık gereçlerinde ise birinci üreticisiyiz. 60 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan dünya seramik pazarı içindeki yerimiz tartışılamaz.


Dünya seramik üretiminin yüzde 30’unu yapan Çin, hepinizin bildiği gibi koronavirüs salgını gibi talihsiz bir durumla karşı karşıya kaldı. Binlerce insanın ölümüne yol açan salgın, üretimi de olumsuz etkiledi. Bu yüzden taleplerin Türkiye’ye kaymaya başladığına tanık oluyoruz. Bunu UNICERA’da daha iyi göreceğiz. Bu fırsatı dile getirirken, ticaretteki rakibimiz ama aynı zamanda dost ülke Çin’deki durumdan ne kadar üzüntü duyduğumuzu da belirtmeliyim. Başkalarının sıkıntısından mutlu olmak ne inancımıza ne de geleneksel Türk kültürüne uyar. Ancak seramik sektörü olarak, Türkiye’ye kayacak talepleri rahatlıkla karşılayabilecek kapasiteye sahibiz. Türk seramik sektörü tasarımda ve üretim kalitesinde Avrupalı üreticilerle aynı kulvardadır.


Ekonomide geçtiğimiz yılın sonlarında başlayan pozitif görünüm, kurların stabilliği, faizlerin düşüklüğü 2020’nin daha iyi bir yıl olacağını gösteriyor. Fabrikalarının bacası tüten, üreten, kendi ihtiyacını karşılayan ve ihracat yapan ülke mutlu bir ülkedir. Ve seramik sektörü bu ülkenin kıvancıdır.


Üretici firmalarımız UNICERA fuarında da göreceğimiz gibi, yenilikçi, özgün tasarımlı ve yüksek teknoloji ürünleriyle karşımıza çıkıyor. Seramik ürünler için artık tasarım kadar sürdürülebilirlik, çevreye ve doğaya saygı gibi özellikler ön plana çıkıyor. Çünkü karşımızda küresel ısınma gibi tüm insanlığı tehdit eden bir problem var ve bu konuda hepimiz sorumluyuz. Çocuklarımıza ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyorsak yaşamlarımızı da buna göre yeniden düzenlemeliyiz. Üretim tesislerimizdeki sistemlerden, ürettiğimiz ürünlere kadar bu felsefeyi ön planda tutmalıyız. Çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir dünya için daha verimli ve çevre dostu üretmeye devam etmemiz en büyük hedefimizdir.

bottom of page