top of page

“UNICERA, SEKTÖRÜN ORTAK MENFAATİ İÇİN ERTELENDİ”

36 yıldır kesintisiz gerçekleştirilen UNICERA İstanbul Uluslararası Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı bu yıl düzenlenmedi ve 2026 yılına ertelendi. UNICERA Uluslararası Fuarcılık A.Ş. Genel Koordinatörü Aydın Eşer ile yaptığımız röportajda erteleme sebepleri ve dünyada fuarcılığın durumu üzerine konuştuk.


FATMA BATUKAN BELGE


Bu yılın Kasım ayında yapılması planlanan UNICERA, 2026 yılına ertelendi. Nedenini öğrenebilir miyiz?


Dünya genelinde ve ülkemizde yaşanan ekonomik dalgalanmalar, birçok sektörde olduğu gibi seramik sektöründe de önemli bir yavaşlamaya neden oldu. İç pazardaki daralma ile ihracat pazarlarındaki belirsizlikler, sektör paydaşlarımızın yıl içi planlarını yeniden değerlendirmesine yol açtı. Bu süreçte, üyelerimiz ve katılımcılarımızla yaptığımız kapsamlı görüşmeler sonucunda, UNICERA İstanbul’un 2026 yılına ertelenmesinin sektörümüzün ortak menfaatine en uygun karar olacağı sonucuna ulaştık. Alınan bu kararın ne kadar isabetli olduğu da benzer uluslararası fuarların erteleme veya ölçek küçültme yönünde adım atmasıyla daha net şekilde ortaya çıktı.



ree

Bizler, fuarımızın her koşulda sektörün gelişimine katkı sunması gerektiği bilinciyle hareket ediyoruz. Bu ertelemenin, katılımcılarımızın daha güçlü hazırlık yapmasına ve yeniliklerini daha etkili bir biçimde sergilemesine imkân sağlayacağına inanıyoruz. 2026 yılında, hem ziyaretçilerimize hem de sektör temsilcilerimize daha kapsamlı, daha verimli ve daha yüksek uluslararası etki yaratacak bir fuar sunmak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. UNICERA İstanbul’un ertelenen değil güçlenen bir fuar olarak yoluna devam edeceğine yürekten inanıyoruz.


UNICERA, Avrupa’nın en büyük iki seramik fuarından biri, Türkiye’nin marka değeri en yüksek fuarı, 36 yıllık bir geçmişi var. Ertelenmesi özellikle yabancı katılımcılar ve ziyaretçiler açısından nasıl karşılandı?


UNICERA İstanbul’un 36 yıllık birikimi ve uluslararası marka değeri nedeniyle erteleme kararı, özellikle yabancı katılımcılarımız tarafından dikkatle takip edildi. Katılımcılarımız, fuarın 2026’ya taşınmasından dolayı üzüntülerini dile getirmekle birlikte, bu sürenin daha kapsamlı hazırlık yapmaları için bir fırsat sunduğunu ifade ettiler. Uluslararası ziyaretçiler nezdinde ise erteleme kararının duyurulması konusunda iyileştirmeye açık noktalar bulunduğunu gördük. Bu geri bildirimleri dikkatle değerlendiriyor ve iletişim süreçlerimizi daha etkin hâle getirmek için gerekli çalışmaları yapıyoruz.


UNICERA İstanbul’un küresel ölçekte sahip olduğu güçlü itibarı korumayı ve geliştirmeyi önemsiyoruz. 2026’da yabancı katılımcı ve ziyaretçilerimizin beklentilerini aşan, daha kapsayıcı ve daha güçlü bir fuar deneyimi sunmayı hedefliyoruz.


Türkiye Seramik Federasyonu bünyesinde, TİMDER desteğiyle kurulan UNICERA Uluslararası Fuarcılık A.Ş. faaliyetlerine 2021 yılı itibariyle başlamıştı. Fuarın bu şirket üzerinden yapılması neler kazandırdı?


UNICERA Uluslararası Fuarcılık A.Ş.’nin 2021 yılında faaliyete geçmesi, fuar organizasyon süreçlerimize önemli bir profesyonellik ve esneklik kazandırdı. Bu yapı sayesinde, geçmişten gelen birikim ve sektör tecrübesi daha sistemli bir yönetim modeline dönüştürüldü. Katılımcı firmaların ihtiyaç ve beklentilerine daha hızlı, daha etkin ve daha çözüm odaklı yanıt verebilme kapasitemiz belirgin şekilde arttı. Üyelerimiz açısından ise fuar süreçlerinde doğrudan muhatap olunan, uzmanlaşmış ve sektör dinamiklerini yakından takip eden bir yapının varlığı önemli bir avantaj sağladı.


Bu dönüşüm, fuarın hem içerik hem de operasyonel mükemmeliyet anlamında daha güçlü bir çizgiye taşınmasına katkıda bulundu. UNICERA A.Ş.’nin kurulmasıyla birlikte ülkemize fuarcılık alanında değerli ve sürdürülebilir bir kurumsal yapı kazandırılmış oldu. 


Ayrıca Türkiye Seramik Federasyonu, dünyanın en önemli iki seramik fuarından birinin sahibi konumundaki UNICERA A.Ş.’yi hayata geçirerek sektör açısından son derece stratejik ve değerli bir kurumsal varlık oluşturmuş oldu. Bu yapı hem ülkemizin fuarcılık kapasitesini güçlendirmiş hem de Türk seramik sektörünün uluslararası arenadaki konumunu daha da sağlamlaştırmıştır. Önümüzdeki dönemde de bu şirket modelinin sektöre daha fazla fayda yaratmaya devam edeceğine inanıyoruz.


Önümüzdeki yıl Ceramtech Seramik Teknolojileri ve Hammadde Fuarı da UNICERA İstanbul ile ilk kez bir arada düzenlenecek. Nasıl bir etkileşim bekliyorsunuz?


Önümüzdeki yıl Ceramtech Seramik Teknolojileri ve Hammadde Fuarı’nın UNICERA İstanbul ile birlikte düzenlenecek olması, sektör genelinde güçlü bir beklenti ve heyecan oluşturdu. Bu birleşik yapı, seramik sektörünün tüm değer zincirini aynı çatı altında toplayarak benzersiz bir buluşma alanı yaratacak. Özellikle İtalyan makine üreticileriyle yaptığımız görüşmelerde oldukça olumlu geri bildirimler aldık ve birlik olarak katılım sağlayacaklarını ifade etmeleri bizleri ayrıca memnun etti. Ceramtech’in devreye girmesiyle birlikte, teknoloji üreticileri, ham madde tedarikçileri ve nihai ürün firmaları arasında daha güçlü bir iş birliğine zemin oluşacağına inanıyoruz.


UNICERA İstanbul’un bugüne kadar sektörde attığı yenilikçi adımlar, Ceramtech ile birlikte çok daha büyük bir sinerji yaratacaktır. Bu yeni yapılanma hem ülkemize hem de uluslararası seramik ekosistemine stratejik bir değer katacak niteliktedir. Sektörel know-how paylaşımının artması, yeni iş bağlantılarının kurulması ve teknolojik gelişmelerin daha görünür hâle gelmesi en önemli kazanımlar arasında olacaktır. 2026’da iki fuarın bir araya gelmesiyle seramik dünyasına örnek teşkil edecek güçlü bir buluşma ortaya çıkacağına yürekten inanıyoruz.


ree

Dünya ticaretinin farklı kanallar üzerinden yürümesi dolayısıyla her alanda fuarcılığın işlevini yitirdiği söyleniyor. Buna katılır mısınız? Farklı yöntemler fuarlardaki yüz yüze birebir etkileşimin yerini tutabilir mi?


Dünya ticaretinin giderek daha fazla dijitalleşmesi ve farklı kanallar üzerinden çeşitlenmesi, küresel ticaret dinamiklerini önemli ölçüde dönüştürüyor. Bu dönüşüme uyum sağlayamayan şirketlerin rekabette geri kalacağı açıktır; bu nedenle değişimi doğru okuyup stratejilere entegre etmek kritik önem taşıyor. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen fuarcılığın işlevini yitirdiği yönündeki görüşe katılmamız mümkün değildir.

Fuarlar, üretici ile alıcıyı aynı ortamda buluşturan, ürünlerin detaylı incelenmesine, iş ortaklıklarının güçlenmesine ve güvene dayalı ilişkilerin kurulmasına imkân tanıyan benzersiz platformlardır. Dijital ortamlar bilgiye erişimi kolaylaştırsa da yüz yüze etkileşim, karar alma süreçlerinde hâlâ belirleyici rol oynamaktadır. Bir ürünü görmek, dokunmak, karşılıklı teknik değerlendirme yapmak ve güven tesis etmek fuarların sunduğu en temel avantajlardır.


Bu nedenle, dijital yöntemler fuarları tamamlayıcı bir rol oynayabilir ancak onların yerini tam anlamıyla alması mümkün değildir. Fuarların, sektörlerdeki ticari bağları güçlendirmeye devam edeceğine inanıyoruz.


Dünya seramik sektörü 60 milyar dolarlık bir pazara sahip. Konjonktürel gelişmeler bu pazarı nasıl etkiliyor? Ve buna bağlı olarak Türk seramik sektörüne nasıl yansımaları oluyor?


Dünya seramik sektörü, 60 milyar doları aşan hacmiyle küresel ölçekte istikrarlı büyümesini sürdürmektedir. Ancak ekonomik dalgalanmalar, enerji maliyetlerindeki artış, lojistikte yaşanan değişimler ve jeopolitik belirsizlikler, bu büyümenin ritmini zaman zaman etkileyebilmektedir. Pazarın cazibesi arttıkça yeni üretici ülkelerin sektöre dahil olması rekabeti daha da yoğunlaştırmakta ve küresel fiyat dengelerini zorlamaktadır.


Türk seramik sektörü ise yüksek katma değer üreten stratejik bir alan olarak bu gelişmelerden doğrudan etkilenmektedir. Hem maliyet yapısındaki değişimler hem de artan rekabet koşulları, firmalarımızın daha yenilikçi ve verimli üretim modellerine yönelmesini gerekli kılmaktadır. Uluslararası pazarda güçlü konumumuzu koruyabilmemiz için sektörel desteklerin ve rekabetçiliği artıracak politikaların büyük önem taşıdığı açıktır. Türkiye’nin seramikte global ölçekte sahip olduğu potansiyeli daha da ileriye taşıyabilmesi, doğru stratejik adımlarla mümkün olacaktır.


Bu noktada devletimizin sektöre yönelik teşvik ve destek mekanizmalarını güçlendirmesi, rekabet gücümüzü artırma açısından kritik bir rol oynamaktadır. Doğru politikalarla desteklenen Türk seramik sanayisinin dünya pazarında çok daha güçlü bir konuma ulaşacağına inanıyoruz.


 
 
 
bottom of page